21 Eylül 2016 Çarşamba

BUGÜN Kİ RUH HALİM

Büyük bir ormanda olduğumu var sayıyorum şuan, çevrem ağaçlarla donatılmış etrafta o eşsiz güzel hayvanlar'da var biraz... Ayağım çıplak, o çimenlerin arasından çıkan suyu hissedebiliyorum.. İlerliyorum... İlerliyorum.. Bir ağacın dalında küçük bir sincap, korkmuş gözleriyle bana bakıyor, o anda güneşin önünden bulutlar çekiliyor ve güneş tam yüzüme vuruyor.. Ellerimi gözümün üstüne koyup sincaba bakıyorum ama göremiyorum.. Bir iki dakika çevreme bakındıktan sonra tekrardan ilerliyorum, kuruyup düşen yaprakları ayağımın altında hissedebiliyorum.. Kuş sesleri geliyor çok azda su sesi ilerliyorum su sesine daha fazla yaklaşıyorum.. Yerde duran bir odun parçasına takılıp düşüyorum sonra kafamı kaldırıyorum önümde masmavi duru bir deniz... Güneşin denizin üstünde oynadığı oyunlar... Ayağa kalkıp arkama döndüğümde, Ceylanın üzerinde demin gördüğüm sincabı görüyorum.. İkisi de çok güzeller ama bir o kadar korkak 'lar.. Sevemiyorum yanlarına gitsem kaçacaklar gitsem.. bu güzellikleri sevmeden...  Gidiyorum arkamı dönüp çünkü biliyorum ki yanlarına gitmek istesem kaçacaklar riske atamıyorum ve kumsala çıkıyorum.. Güneşten ısınmış kumun üzerinde gezdiriyorum parmaklarımı yavaşca giriyorum denize... Kumlar ayağımın altından sessizce akıp gidiyor... Kollarımı açıyorum dönüyorum dönüyorum dönüyorum.... Etrafımda kendim oluşturduğum küçük dalgalar oluşuyor.. Duruyorum arkama dönüp bakıyorum evet işte orda'lar ağaçların arasında ikiside, bana bakıyor. Çok güzeller... Kollarımı açıyorum..  batıyorum.. mavilere dalıyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder